Besin Maddeleri ve COVID-19: Hilal Öztürk Yazdı
Ülkemiz, bütün dünyayı saran korona virüsü ile hala uğraşmaktadır. Bugünler de hasta ve vefat sayılarında azalma vardır. Fakat, eğer dikkatli olunmaz ise, korona virüsün tekrarlama veya artma gibi olasılığı da bulunmaktadır. Bu sebeple, doğal savunma sistemimizi yükseltmemiz gerekmektedir ve bağışıklık sistemimizin yükseltilmesi de optimum sağlığımızı korumak için önemli bir rol oynamaktadır.
Hepimiz biliyoruz ki, COVID-19 için şu anlık daha bir ilaç bulunamamıştır. Bu sebeple, ilacımız olmadığı için kendimizi korumamız gerekmektedir. Korumak için de bağışıklık sistemimizi güçlendirmeliyiz. Amerikan Beslenme Derneği (American Nutrition Association) tarafından, bağışıklık sistemimizi güçlendirecek besin maddelerini ve biyo-aktif bileşenler verilmiştir [1];
- Kekik yağı: Dağ kekiğinin (keklik otu) bir bileşiği olan kekik yağı, belirli virüslere karşı kendi başına daha etkili olduğu, kekik yağının bir bütün olarak grip virüsleri gibi solunum virüslerine karşı daha etkili olduğu gösterilmiştir. Bu yağ, tentür (Bitkinin etken maddesini, çözücüler vasıtası ile çözündürülerek hazırlanan preparatlara verilen ortak isimdir.) veya kapsül formunda takviye olarak tüketilebilir.
- Kuersetin:Yapılan laboratuvar ve hayvan çalışmaları ile, kuersetinin COVID-19 ile ilişkili bir korona virüs (SARS-CoV) dahil olmak üzere çok çeşitli virüsleri inhibe edebileceğini gösterilmiştir. Araştırmacılar, viral enfeksiyon ile birlikte alınan kuersetinin antioksidan kapasiteyi destekleyebileceği ve akciğer dokularını koruyabileceği sonucuna vardı. Ancak, ne yazık ki insanlarda kuersetin ve viral yüke bakan insan çalışmalarının sınırlı olduğunu unutmayın.
Gıda olarak yapraklı yeşil sebzeler, brokoli, kırmızı soğan, biber, elma, üzüm, siyah çay, yeşil çay, kırmızı şaraptan alınılabilirken veya takviye formu da mevcuttur ve bu form da tüketilmesi durumunda bromelain veya C vitamini ile birleştirilmesi emilimi artırabilir.
- A Vitamini:Bu vitamin, mukozal dokuların sağlığını ve bariyer fonksiyonunu destekler. A vitamini metaboliti olan retinoik asit, bağışıklık sisteminin mikrobiyom yoluyla düzenlenmesine yardımcı olur. Teorik olarak, A vitamini, potansiyel olarak koruma bariyer fonksiyonuna destekleyici besin olabilir. Daha önce tartışıldığı gibi, ACE2, SARS-CoV-2 için hücresel reseptördür ve hayvan çalışmaları, ACE2 reseptörünün bir A vitamini türevi olantretinoin (all-trans retinoik asit (ATRA) tarafından yukarı doğru düzenlenebileceği düşündürmektedir. Bu nedenle uygulayıcılar, tavsiye edilen günlük alınması gereken besin miktarına göre (Recommended Daily Allowance– RDA), A vitamini ve türevlerinin önerilen günlük aşan dozlarını, kadınlar için 700 mcg/2.333 Retinoik Asit Eşdeğeri (RAE) ve erkekler için 900 mcg/3.000 RAE’yi aşan dozlarını dikkatle değerlendirmelidir.
Gıda olarak; sığır karaciğeri, morina karaciğeri yağı, tatlı patates, havuç, börülce, ıspanak, brokoli gibi ürünlerde bulunmaktadır. Takviye ürün olarak ise; retinoik asit ve karotenoid lütein içeren A vitamini bileşikleri daha üstün olabilir.
- C Vitamini: Bu vitamin, özellikle beyaz kan hücrelerinin enfeksiyonlarla savaşması için bağışıklık sağlığı için önemli bir besindir. Ayrıca demir emilimini arttırır ve yeterli demir enfeksiyona karşı savunmasızlığa karşı korunmaya yardımcı olabilir.
Gıda olarak; guava, kivi, biber, çilek, portakal, papaya, brokoli, domates, lahana, greyfurt, Trabzon hurması, ıspanak, ananas gibi ürünlerde bulunmaktadır. Takviye olarak ise; yüksek C vitamini dozlarının korona virüse karşı koruduğu gösterilmemiştir, ancak çalışmalar halen intravenöz C vitamininin bir sitokin fırtınasının etkisine karşı korunma yeteneğini test etmektedir. Genel olarak C vitamini, özellikle eksik olanlarda bağışıklık sistemini desteklemektedir. Biyoflavonoidlerle tamponlanmış, asidik olmayan veya Ester C takviyeleri üstündür.
- D Vitamini: Bu vitamin, takviyesinin akut solunum yolu enfeksiyonu riski üzerindeki genel etkisini değerlendiren sistematik bir derlemede, D vitamini takviyesi tüm katılımcılar arasında (0-95 yaş arası 11.000’den fazla katılımcı) akut solunum yolu enfeksiyonu riskini azaltmıştır. En fazla fayda, çok D vitamini eksikliği olan ve mega doz almayanlarda görülmüştür. D vitamini durumunu optimize etmek, genel olarak solunum yolu enfeksiyonlarına karşı korunmak için güvenli ve yararlı bir önlemdir. D vitamini durumu, birey için optimal seviyelerin korunabilmesi için dozajlama oranı belirlemelidir.
Takviye olarak çoğu insan, özellikle kışın, optimal D vitamini seviyesine sahip değildir ve D vitamini çoğu gıdada yeterli miktarda bulunmaz. Bu nedenle güneş ışığına maruz kalmak önemlidir ve 25-hidroksi D vitamini seviyeleri yetersizse takviye edilebilir.
- E Vitamini: Özellikle bir anti-viral besin olmamasına rağmen, E vitamini en etkili antioksidanlardan biridir ve akciğer ve karaciğer korumasında önemli bir rol oynar. Yağda çözünen bir besin maddesi olarak, lipit zarlarında birikebilir ve sitokin üreten nükleer faktörleri tetikleyen serbest radikallerle hızlı reaksiyona girebilir. Eksiklikler bağışıklık yanıtlarını değiştirebilir ve viral yükün artmasına katkıda bulunabilir.
Gıda olarak; ayçiçeği tohumları, badem, avokado, ıspanak, balkabağı, kivi, brokoli, zeytinyağı, alabalık, karides ürünlerinde bulunmaktadır. Takviye olarak ise E vitamininin çeşitli formları vardır.
- Selenyum: Selenyum güçlü bir antioksidan ve önemli bir antioksidan enzim olan glutatyon peroksidazın bir kofaktörüdür. Selenyum eksikliği, bağışıklık yanıtını değiştirebilir ve bir virüsün patojenitesini artırabilir.
Gıda olarak bir Brezilya fıstığı günlük selenyum dozunu sağlayabilir. Ayrıca ton balığı, kabuklu deniz ürünleri, yumurta, ayçiçeği tohumu ve şikate (Shiitake) mantarları iyi kaynaklardır. Takviye olarak ise selenyum takviye formunda mevcuttur ve genellikle multivitamin formülasyonlarına dahil edilir.
- Potasyum: Daha önce tartışıldığı gibi, potasyumun önleyici bir strateji olması muhtemel değildir ve hastanın aşırı potasyum kaybı nedeniyle hipokalemik hale geldiği ciddi vakalarda özellikle faydalı olabilir. Sağlıklı bireyler aşağıdakileri içeren bir diyet yiyerek potasyum seviyelerini koruyabilir.
Gıda olarak pişmiş ıspanak, pişmiş brokoli, patates, tatlı patates, mantar, bezelye, salatalık, kabak, patlıcan, kabak, muz, portakal, kavun, tatlı özsu, kayısı, greyfurt potasyuma sahiptir. Takviye olarak ise potasyum takviyesinin sağlıklı yetişkinlere veya hafif veya solunumsal semptomları olanlara koruma veya semptomların hafifletilmesi olası değildir. Şu an, ACE2 reseptörleri virüs tarafından bozulduğunda bu besinin seviyelerini yenilemek için kritik olarak hasta ve ciddi COVID-19 vakaları olan takviye araştırılmıştır.
- Çinko:Çinko, yaşlılarda ve çinko eksikliği olanlarda solunum yolu enfeksiyonlarından kaçınma şansını artırabilir.
Gıdalarda istiridye, sığır eti, yengeç ve ıstakoz ve daha az oranda tavuk, peynir, barbunya fasulyesi, garbanzo fasulyesi, kaju fıstığı ve bademde bulunmaktadır. Takviye olarak ise çinko tek başına, multivitamin içinde veya pastil olarak alınabilir.
- Protein:Yeterli protein, bağışıklık fonksiyonu için kritik öneme sahiptir.
Gıda olarak özellikle, sığır ve kuzu gibi hayvansal gıdalardan gelen taurin, karnosin, kanserin ve kreatin, bağışıklık hücrelerinin metabolizmasını ve işlevlerini artırarak bakteri, mantar, parazit ve virüslerin (korona virüs dahil) enfeksiyonlarına karşı immünolojik bir savunmayı teşvik edebilir. Takviye olarak ise, bu amino asitler bitkisel gıdalardan yoksundur, bu nedenle etten kaçınanların özellikle protein yetersiz beslenmesi riski taşıyan yaşlılar gibi takviye alması gerekebilir. Denatüre olmamış peynir altı suyu proteini, antioksidan ve antiviral özelliklere sahip laktoferrin gibi doğal olarak mevcut bileşiklerin etkisiyle bağışıklık sağlığını da teşvik edebilir. Viral reseptör bölgelerine bağlandığı ve bazı virüslerin in vitro büyümesini inhibe ettiği gösterilmiştir ve bu nedenle viral enfeksiyonların semptom şiddetini veya komplikasyonlarını hafifletmeye yardımcı olabilir. Hiçbir çalışma, peynir altı suyu proteininin COVID-19 üzerindeki etkilerini incelemiştir. Bir porsiyon kaliteli peynir altı suyu proteini, sağlıklı bir yetişkinin protein ihtiyacının neredeyse yarısını içerir. Peynir altı suyu proteini kuru olarak saklanabilir ve birkaç hafta sürebilir, bu da harika bir fonksiyonel dökme gıda seçeneği haline gelir.
- Hindistan cevizi yağı:Genel olarak anti-viral olarak kabul edilen denemeler, laurik asit ve türev monolaurin gibi hindistancevizi yağındaki bileşiklerin viral replikasyonu bozma ve virüsün lipit zarfını parçalama yeteneğini test etmek için önerilmiştir.
Gıda olarak; Hindistan cevizi yağı, en bol doğal laurik asit kaynağıdır. Çok yönlü bir pişirme yağıdır, ancak hindistancevizi yağının türüne (soğuk preslenmiş ve rafine edilmemiş ürünler genellikle tercih edilir) ve kullanımına dikkat edilmelidir. Örneğin, hindistancevizi yağının duman noktasının ötesine ısıtılması (yaklaşık 177 ° C / 350 ° F), olumsuz sağlık etkilerine neden olan uçucu bileşiklerin oluşumunu artırabilir. Takviye olarak ise monolaurin takviye formunda mevcuttur.
- Melatonin: Melatonin ve metabolitlerinin, serbest radikalleri atarak ve antioksidan yollarını düzenleyerek immünomodülatör (bağışıklık yatıştırıcı/düzenleyici) ve antioksidan özelliklere sahip oldukları gösterilmiştir. Çalışmalar öncelikle deney hayvanı ve in vitrodur, ancak araştırmalar insan viral kaynaklı durumlar için potansiyel olduğunu göstermektedir.
Takviye olarak melatonin, değişen dozajlarda kapsüller ve sıvı formlarda mevcuttur. İnsanlarda koronavirüsler ile ilgili çalışmalar yapılmamıştır.
Kaynak
Behm VY, Blumberg Jü Bush C, Grover J, Minich D, Newton R, Perlmutter D, Reed D Sinatra S ve Stroka M (2020) Prepared by the Personalized Nutrition & COVID-19 Task Force of the American Nutrition Associationhttps://theana.org/COVID-19