Tarımda Blockchain Kullanımı Başladı: Nazimi Açıkgöz Yazdı
Blockchain teknolojisini ilk aşamada bir aplikasyon-uygulama olarak kabullenelim. Yani bir bilgisayar yazılım ürünü. Söz konusu teknoloji, çok sayıda verinin yapay zekâ, görüntü işleme olanaklarından ve kendine özgü bir seri veri tabanı tekniğinden yararlanmaktadır. Merkezi bir yönetim gerektirmeyen, verilerin çok farklı ağlarda depolandığı bu sistemi okuyucular “bitcoin”den duymuş olabilirler. Eski verilerde düzenlemeye olanak vermeyen blockchain, bilinen veri tabanına benzememesine rağmen, işlemlerin ardışık sıralandığı, şifrelenmiş işlem takibini sağlayan, dijital bir kayıt defteridir. O nedenle şeffaf ve güvenilir bir sistemdir. Bankacılıktan sigortacılığa, lojistikten tapu işlerine uzanan uygulamalarının tarımda kullanımı henüz yaygınlaşmamıştır.
Tüketicinin satın aldığı üründen memnuniyet derecesi hep farklı olmuştur. Gıdalarımızı oluşturan tarımsal ürünlerde söz konusu fark, biraz daha öne çıkar. Marketten alınan tavuk için varsayılan bir işlem zinciri sıralaması yapmaya çalışalım: genetiğini falan karıştırmadan yediği yem, aşı, antibiyotik uygulaması, kesim yaşı, kesim aşamasında yapılan bazı işlemler, paketleme ile ilgili detaylar, depo ile ilgili -süre, ısı derecesi vs. raf ömrü- gibi onlarca işleme ait detayların bir etikette yazılı olmasını istemez miyiz? Veya bir QR okutulması ile söz konusu bilgilere ulaşmaya ne dersiniz? 2015lerde AB’de yaşanan sığır etlerine at eti karıştırılma olaylarını takip eden yıllarda, onlarca ürünün salmonella, echeriha coli nedeniyle raflardan çekildiğini çoklarımız hatırlar. Bitkisel ürünlerde yabancı ot ilacı roundup (glyphosate bazlı) kullanılıp kullanılmadığı bilgisi bu ilacın AB’de kansorojen olarak kabul edilip, kullanımının yasaklanmasından sonra daha da önem kazanmıştır.
Kısacası, tüketiciler artık yiyeceklerinin menşeine veya tedarik zincirine güvenmiyor. Sertifikalar genellikle şüpheli, tedarik zincirindeki üyeler bilinmiyor, sahtekarlıklar ifşa edilemiyor, etiketler doyurucu ve şeffaf değil. Bu nedenle, çok tüketici yerel olarak yetiştirilen ürünleri seçmeyi tercih ediyor.
Coğrafi işaretlerin bile yeterli güvenirliği yok. Koruma altına alınan Finike portakalı markette, pazarda yüksek fiyat bulabilmektedir. Fakat Finike’de 150 bin ton civarında üretilirken, sadece İstanbul haline giriş yapılan Finike portakalı miktarının 400 bin ton olması çarpıcıdır[1]!
Peki tüketiciyi bu kaostan nasıl kurtarabiliriz? Ürünlerin tarladan market raflarına gelinceye dek geçen tedarik sürecinde şeffaflığı sağlayarak! O da BLOCKCHAIN teknolojisi ile gerçekleşiyor.
Ülkemizde başlatılan bir blockchain uygulamasına perakende sektöründe tarımsal ürünlerle tüm kayıtlarını, şecerelerini-sicillerinin izlenebildiğine şahit oluyoruz. Firma bu blockchain uygulaması ile tedarik zincirini optimize ederken, maliyetleri düşürmeyi ve özellikle toplumumuz için çok önemli olan yiyecek israfını önlemeyi hedeflemiştir. Müşterilerine sunduğu ürün şeffaflığı ile de rekabet gücünü artıracağı beklenebilir. Daha şimdiden 750 meyve ve sebzenin tarladan market raflarına geçen tüm süreçlerinin izlenebildiği bir mobil uygulama logosu yukarıda verilmiştir (Resim).
Blockchain uygulamalarının hangi sektörde daha çok kullanılacağı sorusunun yanıtında tarımın da olacağı söylenebilir. Tarım Orman Bakanlığının “…gıda hakkında bilgilendirme açısından tüketicilerin üst düzeyde korunmasına ilişkin kuralları belirlemeye yönelik” etiketleme ve tüketicileri bilgilendirme yönetmeliğine gereksinim duymuştur. Bunun fiziki bir etiketle gerçekleşebilirliği tartışma götürür. Halbuki blockchain uygulaması ile tüketici:
- Bir gıda ürününün nasıl yetiştirildiğini, bitkisel ürünler için nasıl bir toprak ve gübre uygulaması yapıldığı; hayvanlar için hangi yetiştirilme ortamında hangi yemle beslendikleri bilgilerine erişilebilir;
- Ürünlerin işleme aşamasında ne gibi değişiklikler yaptığı ve tedarik zincirindeki tüm durak noktalarında depolama koşulları kolayca öğrenilebilir;
- Hal Kayıt Sistemi üzerindeki hareket bilgileri ve mevcut olması durumunda kalite kontrol kayıtları kesin bir doğrulukla öğrenebilir;
- Yine bazı aracıların devreden çıkarılabilme olasılığı gıda maliyetlerinde düşmelere neden olabilir,
- Kötü niyetli sertifikalandırma ve etiketlemeleri ortadan kaldırılabileceği için gıda üreticileri ve tedarikçilerine daha fazla güven sağlayacaktır.
Özetle blockchain uygulaması salt gıda zincirinde, gıda israfını ve gıda sahtekarlığını azaltabilmekte, yanlış etiketlemeyi önleyebilmekte, sahtekâr aracıları devre dışı bırakabilmekte ve üreticilerin hak ettikleri parayı almalarını sağlayabilmektedir.
Nazimi Açıkgöz
Not: Bu yazı, özeti http://blog.milliyet.com.tr/tarimda-blockchain-kullanimi/Blog/?BlogNo=626740 linkinde yayınlanan makalenin genişletilmiş versiyonudur.
[1] http://blog.milliyet.com.tr/cografi-isaretler-one-cikiyor/Blog/?BlogNo=625604